Obezite cerrahisi, temelde etki mekanizmaları iki grupta incelenebilir. Bunlar alınabilecek gıda miktarını kısıtlayıcı (restriktif) etki ve gıdaların emilimini azaltan (malabsorbtif) etkidir.
Bu ameliyatlar laparoskopik olarak yani büyük karın kesisi olmadan, “kapalı” ameliyatla yapılmaktadır. Dolayısı ile laparoskopik ameliyatların tüm avantajları obezite cerrahisinde de aynen söz konusudur. Ameliyat sonrası ağrı ciddi bir problem olmaz ve ağrı kesicilerin ilk gün kullanılması yeterli olur.
Sonuç olarak hastalar aynı gün ayağa kalkıp, birkaç gün içinde taburcu olurlar, iş ve güçlerine hem de kesileri de olmadan bir hafta içinde dönebilirler. Kesi olmadığından estetik sonuç da mükemmeldir ve kesi iltihaplanması, kesi fıtığı gibi komplikasyonlar da azdır.
Cerrahide kullanılan yöntemler
Cerrahide kullanılan standart bir yöntem olmamakla birlikte en sık yapılan obezite cerrahi yöntemi sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatıdır. Sonrasında gastrik bypass, duodenal switch, transit bipartitisyon gibi bir çok yöntem olmakla birlikte en sık yaptığım yöntemler sleeve gastrektomi ve minigastrik bypass ameliyatlarıdır.
En son şunu söylemem gerekirse; “Obezite hastalarının herşeyden önce, obezitenin kaderleri olmadığını bilmeleri ve buna inanmaları gerekmektedir.”
Copyright 2023 Dijital 10 Marka ve Strateji Ajansı
Bir yanıt yazın