Obezite cerrahisi, temelde etki mekanizmaları iki grupta incelenebilir. Bunlar alınabilecek gıda miktarını...
Devamı...
- Asistan: 0 545 565 59 55
Obezite Cerrahisi
Uzmanlık Alanları
Son Yazılar
Obezite cerrahisi nedir, kimler için uygundur?
Obezite cerrahisi kısaca sağlık problemleri oluşturacak ağırlıkta, diyet ve egzersiz gibi metodlarla...
Devamı...Bariatrik operasyonlar kalori kısıtlaması ve/veya malabsorbsiyon içermektedir.
Bariatrik cerrahi endikasyonları:
-Vücut kitle endeksi 40 kg/m2 ve üzeri -/+ obezite ilişkili komorbid medikal kondisyonlar
-Vücut kitle endeksi 35-40 kg/m2 ve komorbid tıbbi kondisyonlar(diyabet, tansiyon yüksekliği, yüksek kolesterol, uyku apnesi, astım, ciddi eklem problemleri)
Hastaların ek olarak şunlara sahip olması beklenir:
-Tıbbi gözetimli diyette başarısız olmuş olma
-Psikolojik olarak stabil olma
20 ile 65 yaş arasında kişiler ameliyat için uygun yaş aralığındadır. Ancak ileri yaş grubunda olup genel durumuna ve performansına göre hasta bazlı değerlendirilebilir. Obezite cerrahisi planlanacak olan hastalarda ameliyat sonrasında takipleri aksatmayacak ve önerilen tedaviye uymayı başarabilecek kişiler cerrahi için seçilmelidir. Tüm hastalar ameliyat öncesinde farklı branştaki doktorlara görünerek ameliyat için gerekli onay alınmalıdır.
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Popülerliği gittikçe artmakta olan bu ameliyatta tüm midenin yaklaşık %80’lik kısmı çıkarılmaktadır. Geride kalan midenin şekli tüpe benzemesinden dolayı bu ismi almıştır. Bu ameliyatla alınan gıdanın miktarı kısıtlanmakta ve midenin çıkarılan kısmında ghrelin hormonu diğer adıyla açlık hormonu seviyesi ciddi oranda azalır. Bu sayede hastaların iştahı azalır, daha hızlı tokluk hissi oluşur.
Bu ameliyatın en büyük avantajlarından biri uygulamasının daha kolay, pratik ve yaklaşık 30-45 dk içinde ameliyatın tamamlanmasıdır. Bir önemli avantajı da endoskopik olarak girildiğinde mide ve on iki bağırsağın kolaylıkla görüntülenmesidir. Bu ameliyatla mide-barsak sistemindeki doğal akış yönü korunur. Bundan dolayı vitamin ve mineral eksikliği daha az görülmektedir.
2006’dan bu yana yapılan yayınlarda tüp mide ameliyatı sonrasında, başarı ve mükemmel kilo kaybı rapor edilmektedir. Operasyonun kilo kaybı açısından sonuçları üstün ve etkilidir. Kilo kaybı tek başına diyabet ve hipertansiyon gibi eşlikçi sorunların iyileşmesine olanak veren fizyolojik değişiklikleri sağlayabilir, ancak başka faktörlerin dahil olması da olasıdır.
Gastrik Bypass Ameliyatı
İki tip gastrik bypass ameliyatı vardır. Birincisi roux-y gastrik bypass, ikincisi ise mini-gastrik by pass’dır.
Gastrik bypass ameliyatları obezite cerrahisinde uygulanan en etkili yöntemlerden biridir. Bu ameliyatlarda mide küçültülmesinin yanı sıra, ince bağırsağın bir kısmının devre dışı bırakılması söz konusudur. Bu ameliyatlarla gıda alımında kısıtlama ve alınan gıdaların emiliminde de azalma sağlanmaktadır.
Tüp mide ameliyatındaki restriktif etkinin yanında aynı zamanda malapsorptif bir ameliyattır.
Gastrik bypass ile hem kilo kaybında başarı, hem şeker-tansiyon-karaciğer rahatsızlığı-uyku apnesi gibi yandaş hastalıklarda düzelme, bazı kanserlere yakalanma olasılığının düşürülmesinde de faydalıdır.
Mide Balonu
Mide balonu uygulaması kolay, hastanede yatmaya gerek kalmadan kısa sürede yapılan bir işlem olmakla birlikte mide balonu takıldıktan sonra 6 ay – 1 yıl içerisinde çıkarılması gerekmektedir. En büyük dezavantajı tedavisinin kalıcı olmaması ve balon çıkarıldıktan sonra verdiği kiloların geri alınmasıdır.
Gastrik Band
Ülkemizde bilindiği adıyla mide kelepçesi, silikondan üretilen yumuşak bir banttır. Laparoskopik olarak yapılan kısa süreli bir işlemdir. Vücutta ömür boyu yabancı cisim kalması, bu band mide duvarına tespit edilmiş olduğundan ve bu yabancı cisme bağlı olarak mide duvarındaki rahatsızlıklara bağlı olarak çeşitli komplikasyonlar gelişebilmesi dezavantajlarından bir kısmıdır. Ayrıca bu mide bandı dışarıdan bir müdahale ile sıkıştırılarak ya da gevşetilerek kilo verme oranı devamlı hekim kontrolü ile ayarlanmak zorundadır.
SIK SORULAN SORULAR
Hayır. Ameliyatlar laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılmaktadır.
Ameliyat sonrası 1. haftada normal yaşantınıza dönüp çalışmaya başlayabilirsiniz.
Ameliyat günü dahil 2-3 gün yatıp, 48 saat sonunda kaçak testi yapıldıktan sonra hastamızı evine göndermekteyiz.
Ameliyat sonrası 5. günün sonunda yolculuk yapabilirsiniz.
Ameliyat sonrası ilk gün içinde su içebilirsiniz. Su hariç diğer sıvıların alımı ameliyattan 1 gün sonra başlar.
Her ameliyattan sonra ağrı olduğu gibi bu ameliyatlar sonrasında ağrı olabiliyor, ancak gerekli olan ilaçlarla önlem alınmaktadır. Bu ağrılar kişiye göre değişmekle birlikte bir kaç saat içinde geçmektedir.
Ameliyattan 2 gün sonra duş alabilirsiniz.Ciltte emilebilen dikişler kullandığımız için dikiş aldırmaya gerek yok.
Vücut kitle indeksi 35 ile 40 arasındaysa ve komorbid tibbi hastalıklar (şeker hastalığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi, astım, ciddi eklem problemleri) varsa, ek hastalığı olmayan VKI 40 kg/m2 ve üstünde olanlar ameliyat için uygun hastalardır.
Kardiyovasküler problemler, tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, bazı kanser türleri inme, karaciğer yağlanması, safra kesesi taşları, gastroözofageal reflü hastalığı, solunum yolu problemleri, eklem kıkırdaklarının bozulması, bel fıtığı psikososyal problemler gibi birçok sistemi etkileyen sağlık problemlerine davetiye çıkartıyor.
Vücudunuzdaki insülin depoları,hastalığın süresi ve diğer test sonuçlarına bağlı olmakla beraber şeker hastalığından kurtulma oranı %70-%90 arasında değişmektedir. Metabolik Cerrahi uygulamalarının başarı şansı %100 değildir. Ancak, ameliyat sonrası en kötü ihtimalle kullanılan ilaç sayısında azalma, insülini bırakma veya dozunda azalma, oranı hiç tartışmasız %100’dür.
Maalesef tip 1 şeker hastalarına bu cerrahi yapılamamaktadır. Çünkü tip 1 hasta grubunda pankreasta insülin rezervi olmadığı için, bu ameliyat tip 2 hasta grubuna uygulanmaktadır.
Şeker hastalığınızın süresi, şiddetine bağlı olarak ameliyattan 1 gün sonra bile cevap alınırken , uzun süreli ve ilerlemiş şeker hastalığı olanlarda bu etki 4-6 haftayı da bulabiliyor.
Uluslararası kriterlere göre şeker hastalığınızın durumuna bağlı olarak çok kilolu olmadan da ameliyat olabilirsiniz.
Hastaların ameliyat olup olmamasına bir kurul karar veriyor. Bu kurulda obezite cerrahı, endokrin uzmanı, kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı, psikiyatri uzmanı ve diyetisyen bulunuyor. Bu kuruldaki uzmanlarla birlikte değerlendirilerek karar veriliyor.
Kilo vermeye hastalar ameliyattan hemen sonra başlıyor. Hastanede yattığı 2-3 günlük sürede bile 3-4 kilo verirler. İlk aylarda kilo verme hızlı olur, kilo verme 1-1,5 yıl kadar sürebilir. Hastalar bu arada fazla kiloların %80 nini verirler.
Yapılan yönteme göre değişmekle birlikte başarı oranı %80-95’dir.
Spor aktivitesi de hastanede geçirilen ilk günlerde başlar. Günlük işlerinizi kendiniz yapabilir, yürüyüşlere çıkabilirsiniz. Hafif egzersizlere 15 gün sonra başlayabilirsiniz. Yüzmeye de bu dönemde başlayabilirsiniz. Daha aktif sporlar için 1-2 ay sonrasını beklemeniz uygun olacaktır.
Yapılan birçok araştırmanın sonucuna göre, gebe kalmak için 18-24 ay beklenmesi gerektiği, minimum bekleme süresinin ise 12 ay olması gerektiği bildirilmiştir. Bu süre zarfında hastanın gıdaları tolere etmesi ve vücudun toparlanması sağlanır ki sonrasında gelişecek bebeğin beslenmesi etkilenmesin.
Çocukluk çağında ortaya çıkan diyabetler TİP 1’dir. Gençlerde ortaya çıkan diyabetin büyük bir bölümü de TİP 1 diyabettir. Erişkin yaşlarda ortaya çıkan diyabetin tiplendirilmesi için bir takım tahlil ve ölçümlerin yapılması gerekmektedir.